Vizyon Hukukçular Derneği olarak, toplumun ortak vicdanını en derinden yaralayan konulardan biri olan sanal ortamda çocuk istismarı meselesine dikkat çekmek istiyorum. Dijital çağ, çocuklarımızın önünde bilgiye, eğitime ve iletişime dair yeni kapılar açarken; ne yazık ki aynı kapılar kötü niyetli kişilere de bir geçiş yolu sunabiliyor.
Bir anne olarak yüreğim, her geçen gün daha da dijitalleşen dünyada büyüyen
çocuklarımız için endişe dolu. Teknolojinin sunduğu olanaklar büyük; ancak o tek
tık”, bazen bir çocuğun masumiyetini, bir ailenin huzurunu, bir toplumun vicdanını
alıp götürebiliyor.
UNICEF’in 2023 raporuna göre, her üç internet kullanıcısından biri çocuktur. Bu veri, çocukların çevrim içi risklere karşı ne kadar savunmasız olduğunu açıkça ortaya koymaktadır. Artık sanal ortamda istismar, sadece bireysel bir sorun değil; çocuk haklarının ihlali anlamında küresel bir tehdit haline gelmiştir.
Sanal ortamda istismar; çocuğun internet ve dijital platformlar aracılığıyla kandırılması, tehdit edilmesi, yönlendirilmesi veya sömürülmesi anlamına gelir. Kimi zaman bir “oyun” bahanesiyle, kimi zaman “güven” kisvesi altında… Ve çoğu zaman, biz anne babalar fark ettiğimizde artık çok geç olur.
Bu istismar biçimlerinin en yıkıcı olanları şunlardır:
Cinsel İstismar ve Grooming: Çocuğun güveninin kazanılarak duygusal manipülasyona ve sömürüye maruz bırakılması, dijital dünyanın en karanlık yüzüdür.
Siber Zorbalık: Hakaret, tehdit, ifşa ve dışlama yoluyla çocukların psikolojik olarak yıpratılması, okul ve sosyal yaşamlarını derinden etkiler.
Veri ve Kimlik İstismarı: Çocukların kişisel bilgilerinin kötüye kullanılması hem maddi hem de güvenlik açısından ciddi riskler taşır.
Çocuk Pornografisi ve Yasa Dışı İçerikler: İnsanlığın en utanç verici suçlarından biri olup, çocukların bedensel ve ruhsal bütünlüğüne onarılması imkânsız zararlar verir.
Vizyon Hukukçular Derneği olarak bu büyüyen tehdide karşı sessiz kalamayız. Toplumun her kesiminde farkındalığı artırmak, çocuklarımızı dijital dünyanın tehlikelerinden korumak ve bilinçli aileler oluşturmak en önemli görevimizdir.
Bu mücadelede sadece devlet kurumlarının değil, her bireyin sorumluluğu vardır. Koruyucu ve önleyici adımlar atmak, farkındalık yaratmak, çocuklarımız için güvenli dijital alanlar inşa etmek hepimizin ortak görevidir.
Bilgilendirelim: Çocuklarımıza, tıpkı trafik kuralları gibi internet güvenliğini de öğretelim.
Birlikte Öğrenelim: Dijital okuryazarlık sadece çocuklar için değil, biz ebeveynler için de gereklidir.
Korkutmayalım, Konuşalım: Çocuğumuz hata yaptığında ya da biri onu rahatsız ettiğinde bize güvenle gelebileceğini bilsin.
Yetkililere Bildirelim: Şüpheli bir durum gördüğümüzde sessiz kalmayalım; gerekli kurumlarla derhal iletişime geçelim.
Unutmayalım; bu çocuklar yalnızca bizim değil, hepimizin çocuklarıdır.
Bu haftaki yazımızın sloganı, aynı zamanda inancımızın da özüdür:
Her çocuk bir gelecektir. Sanal ortamda istismara uğrayan tek bir çocuk bile, tüm toplumun başarısızlığı demektir. Bu mücadele yalnızca devletin ya da güvenlik birimlerinin değil; her ebeveynin, her öğretmenin, her vatandaşın ortak sorumluluğudur.
Çocukların masumiyetini dijital dünyanın karanlık yüzünden korumak için, derneğimiz tüm Türkiye’deki il ve ilçe başkanlarımızla birlikte kararlılıkla mücadele etmektedir. Toplumsal bir seferberlik ruhuyla sizleri de bu onurlu mücadelede aramızda görmek isteriz.
Çocukların masumiyetini dijital dünyanın tehlikelerinden korumak için, derneğimiz olarak tüm Türkiye'deki il ve ilçe başkanlarımızla kararlılıkla mücadele ederken, toplumsal bir seferberlik ruhuyla hareket etmeliyiz. Sizleri de bu onurlu mücadelede çatımızın altında her zaman bekleriz.
Sevgilerimle
Gülseren BAŞOCAK
Vizyon Hukukçular Derneği
Genel Başkanı